Önce Deniz S.Vincent’ten çok az bahsedeyim, enterasan bir hayat hikayesi var;
Bir gemiden atlayıp kaçak olarak Newyork’a gelen denizci bir Türk baba ile Belçika’lı bir annenin çocuğu. 70′te Newyork’ta doğup, babası gibi denizci olmuş, çok gezmiş, sonra yarım kalan eğitimini tamamlayıp uzmanlaşmış. Nihayetinde babasından miras kalan bir dağ evinde Türkiye’de yaşamaya başlamış.
Venedik’te bir kitapçıda gezerken el yazması Latince bir kitap bulmuş, 110 euro’ya alıp Latin dili uzmanı bir dostuyla kitabı çevirmişler. Bu bir büyü/ büyücü kitabıymış.
“Nefret sadece sahibine zarar verir. Nefret edilen bundan hiç etkilenmez.” diyor Babil Büyücüsü Kaskana bir hikayesini anlatırken."Hangimiz nefret ederek bir şey kazandık?"
Babil’in güçlü kralı büyücülüğü ülkede yasaklayıp en bilge büyücü Kaskana’yı sürgün ettiğinde bile Kaskana ondan nefret etmemiştir. Değişik ülkelerden aldığı malları kervanlarla başka yerlere götürüp, ticaret yapan ve sonradan çok büyük bir servet elde eden Kaskana, doğduğu toprakların kralına hiç ihanet etmemiş, ve kabul etmemesine rağmen onu altınlara, değerli taşlara boğmuş, yılmadan ülkesine armağanlar göndermiştir.
Ve masalın nihayetinde Kral büyücü Kaskana’yı affedecek ve ona kendini emanet edecektir.
Öğrencilerine anlattığı bu olayda şöyle der Kaskana; ”Güçlü bir düşmanı kendine dost edinmeyi sağlamak en büyük başarıdır. İnsan o zaman iki defa kazanır. Hem bir düşmanından kurtulmuş olur hem de güçlü bir dost kazanır. Erki olana düşman olmak, akıllı adamın işi değildir. ”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder